
Sadece 3 Yıl Kaldı: 1.5°C Isınma Sınırı İçin Karbon Bütçesi Tükenmek Üzere
Yeni yayınlanan küresel iklim değerlendirmesi, 1.5°C’lik ısınma sınırını aşmamıza yalnızca üç yıl kaldığını ortaya koyuyor. Deniz seviyeleri hızla yükseliyor, okyanuslar ısınıyor ve iklim değişikliği etkileri daha da şiddetleniyor. Acil ve derin emisyon azaltımları gerekiyor.
Zaman Daralıyor: Karbon Bütçesinde Geri Sayım Başladı
University of Leeds önderliğinde yürütülen uluslararası bir araştırmaya göre, küresel ısınmayı 1.5°C ile sınırlı tutabilmek için elimizde kalan karbon bütçesi, mevcut emisyon oranlarıyla yalnızca üç yıl içinde tükenecek. Earth System Science Data dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, gezegenin ısınma hızı benzeri görülmemiş seviyelere ulaşmış durumda. Bu ısınmanın başlıca tetikleyicisi ise hâlâ yüksek seyreden sera gazı emisyonları.
Araştırmanın baş yazarı ve Leeds Üniversitesi İklim Gelecekleri Merkezi Direktörü Prof. Piers Forster şunları söylüyor:
“İklim değişikliğinin göstergelerini üçüncü kez derlediğimiz bu çalışmada, yalnızca ısınma seviyeleri değil, ısınma hızının da tarihsel ortalamaların çok üzerinde olduğunu gördük. 2021'de yayımlanan son IPCC raporundan bu yana geçen her yıl sıcaklıklar artmaya devam etti ve mevcut iklim politikaları bu artışa ayak uydurmakta yetersiz kalıyor.”
Karbon Bütçesi Hızla Eriyor
2025 başı itibariyle, 1.5°C sınırına ulaşmadan önce atmosfere salınabilecek karbon miktarı yaklaşık 130 milyar ton CO2 olarak hesaplandı. Ancak bu bütçe, mevcut salım düzeyleriyle yalnızca üç yıl dayanabilecek. Eğer bu hızda devam edilirse, 1.6°C veya 1.7°C sınırları da yaklaşık dokuz yıl içinde aşılabilir.
İklim Sistemi Göstergelerinde Alarm Zilleri
Bu yılki çalışma, 60'tan fazla bilim insanının katkısıyla hazırlandı ve ilk defa toplamda 10 farklı iklim göstergesi kullanıldı. Bunlara bu yıl itibarıyla deniz seviyesi yükselmesi ve küresel kara yağışları da eklendi. 2024 yılı itibariyle ölçülen küresel yüzey sıcaklığı artışı 1.52°C olarak belirlendi; bunun 1.36°C’si insan faaliyetlerinden kaynaklanıyor.
İnsan etkisiyle oluşan bu yüksek sıcaklık seviyesi, doğal iklim değişkenlikleriyle birleştiğinde rekor sıcaklıkların görülmesini kaçınılmaz kılıyor. Ancak Paris Anlaşması'nın ihlali sayılması için bu sıcaklık artışının onlarca yıl boyunca ortalama olarak 1.5°C’yi aşması gerekiyor.
Sera Gazı Emisyonları Hâlâ Zirvede
Son on yılda yıllık ortalama 53 milyar ton CO2 eşdeğeri sera gazı atmosfere salındı. Bu emisyonlar, fosil yakıt kullanımı ve ormansızlaşmadan kaynaklanıyor. 2024 yılında, pandemi döneminde ciddi bir düşüş yaşayan uluslararası havacılık emisyonları da tekrar eski seviyelerine ulaştı.
Atmosferdeki sera gazı birikimi artarken, sülfür dioksit gibi soğutucu aerosollerin azalması da gezegenin enerji dengesini bozuyor. Ancak aerosollerin insan sağlığına olan zararı, sağladıkları geçici soğutma etkisinin çok ötesinde. Bu nedenle metan (CH₄) gibi kısa ömürlü gazların da kontrol altına alınması gerekiyor.
Gezegenin Enerji Dengesinde Bozulma
2012-2024 yılları arasında, Dünya’nın enerji dengesindeki bozulma önceki on yıllara göre iki kat hızlandı. Bu dengesizlik deniz seviyesinin yükselmesi, okyanusların ısınması, buzulların erimesi ve donmuş toprakların çözülmesi gibi zincirleme değişimleri tetikliyor.
Mercator Ocean International’dan Okyanus Bilimi Danışmanı Dr. Karina Von Schuckmann şöyle diyor:
“Okyanuslar, fazla ısının %91’ini depoluyor. Bu ısınma, deniz seviyesinin yükselmesine ve aşırı hava olaylarının şiddetlenmesine neden oluyor. 2024’te okyanus sıcaklıkları tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaştı.”
Deniz Seviyesindeki Artış İkiye Katlandı
2019-2024 arasında, küresel ortalama deniz seviyesi yaklaşık 26 mm yükseldi. Bu oran, 1900 yılından bu yana ölçülen yıllık 1.8 mm’lik uzun vadeli artışın iki katından fazla. NIOZ Hollanda Kraliyet Deniz Araştırmaları Enstitüsü’nden Dr. Aimée Slangen, bu yavaş ama sürekli yükselişin sahil kentleri ve doğal ekosistemler için ciddi tehdit oluşturduğunu vurguluyor:
“Deniz seviyesi yükselmesi yavaş ilerler ama etkisi kalıcıdır. Şu anda gördüğümüz artışlar, gelecek yıllarda yaşanacakların habercisi.”
Paris Anlaşması ve Zamanın Daralması
IPCC'nin 2021’de yayımladığı son değerlendirme raporu, iklim değişikliğinin doğaya ve insanlara zarar verdiğini açıkça ortaya koymuştu. Bu zararı durdurmanın yolu ise hızlı ve köklü emisyon azaltımlarından geçiyor.
Imperial College London’dan Prof. Joeri Rogelj konuyu şöyle özetliyor:
“1.5°C hedefi için pencere hızla kapanıyor. Küresel ısınma, milyarlarca insanın yaşamını zaten etkilemeye başladı. Her küçük sıcaklık artışı bile, daha sık ve daha şiddetli hava olaylarına yol açıyor. Paris Anlaşması hedeflerini tutturmak için bu on yıldaki emisyonlar kritik öneme sahip.”
Diğer Öne Çıkan Bulgular:
- İnsan kaynaklı ısınma oranı 2015-2024 arasında yılda yaklaşık 0.27°C.
- Bu son on yıl (2015-2024), bir önceki on yıla göre 0.31°C daha sıcak.
- 2015-2024 arası kara üzerindeki maksimum sıcaklık artışı ortalama 1.9°C.
- Dünya yüzey sıcaklık artışı, okyanus ısınması, deniz seviyesi yükselmesi ve enerji dengesizlikleri gibi göstergeler ciddi alarm veriyor.
İklim değişikliğinin etkileri artık tartışma değil, gözlemlenen gerçekler. Gelecek nesiller için hâlâ bir şeyler yapmak mümkün, ama zaman hızla daralıyor.
KAYNAK: sciencedaily