
Ayçiçeğinde mildiyö hastalığı
Mildiyö hastalığına obligat bir fungal parazit olan Plasmopara halstedii etmeni sebep olmaktadır. Ilıman iklimin görüldüğü yerlerde sık rastlanılır, özellikle rutubetli havalar hastalığın gelişmesi için çok uygundur.
Mildiyö hastalığına obligat bir fungal parazit olan Plasmopara halstedii etmeni sebep olmaktadır. Ilıman iklimin görüldüğü yerlerde sık rastlanılır, özellikle rutubetli havalar hastalığın gelişmesi için çok uygundur.
Enfekte olan ve hayatta kalan bitkilerin tohumları daha açık renkli ve hafif, yağ oranı daha düşük ve daha küçük tablaya sahip olur. Meydana gelebilecek verim kayıpları dayanıklı hibrit çeşitlerin kullanılması ve yüksek etkili fungusitlerle tohum ilaçlamalarının yapılması ile büyük oranda minimize edilmektedir. Mildiyö hastalığında ilk belirtiler yaprak ve gövdede yer alan belirli- belirsiz lekeler ile ortaya çıkacaktır. Bitki üzerinde rutubetli havalarda yaprak altında gri renkte bir miksel tabakasının oluştuğu görülebilir (Tülek ve ark.,2014).
Köklerde başlayan sistemik bulaşma; klorotik hal almış kırışık buruşuk yapraklar ve internodların kısalması ile bodurlaşmış bitkiler olarak karakterize edilir. Sararmanın en erken simptomları ilk gerçek yapraklar ve kotiledon üzerinde bellidir. Fungus tarafından kolonize olmuş yaprak alanını gösteren yaprak klorozları, ana damarlar ile kuşatılmış bir bölge ile sınırlanabilir veya bütün yaprağı kaplayabilir. Sistemik olarak enfekte olmuş bitkilerde sonradan çıkan bütün yapraklar tamamen veya kısmen klorotiktir. Serin iklim koşullarında yoğun bir çiğ veya yağmurdan sonra yaprakların alt yüzeyinde aseksüel sporların oluşturduğu beyaz tabaka meydana gelir. Eğer sistemik olarak enfekte olmuş bitkiler olgunluğa ulaşırlarsa birkaç tabla meydana getirebilir, çok karakteristik bir özellik olarak tabla yüzlerini yukarıya doğru çevirirler ve yaşamını sürdürebilecek tohum varlığı belirsizdir. Enfekteli bitkilerde tabla çapı düşer ve bununla beraber her bir tabladaki tohum sayısı ve ağırlığı da azalır (Ljubich ,1989).
Pek çok fungisit P.halstedii’ye karşı etkindir ve tohum ilaçlaması için en yaygın olarak kullanılanı metalaxyl’dir. Diğer fungusitlerden acetamide ve triadiazole’un daha az ve metalaxylin analogları olan benalaxyl ve oxadixyl içeren tohum uygulamalarının metalaxyl ile yaklaşık aynı derecede olduğu belgelenmiştir. Ayçiçeği rizosferinden potansiyel mikoparazitlerin seçimi ile ayçiçeği köklerinde iyi kolonize olabilen antagonistler de bulunabilir (Fages&Lux, 1991). Ayçiçeği rizosfer bakterileri (Pseudomonas ve Bacillus spp.) Sclerotium rolfsii ve Macrophomina phaseolina’nın sebep olduğu kök hastalıklarında potansiyel olarak gösterilebilir, fakat P.halstedii ile test edilmemişlerdir.
KAYNAK
Fages, j., and B. Lux. 1991. Identification of bacteria isolated from roots of sunflower cultivated in a French soil. Can. J. Microbiol. 37:971-974.
Ljubich, A. 1989. Sunflower downy mildew and environmental factors affecting seedling reaction to artificial infection. Ms thesis. North Dakoto State Univ., Fargo