
Asalak bitkiler konukçu bitki genlerinin kontrolünü ele geçiriyor!
Asalak bitkilere Canavar otu ve Cinsaçı (küsküt otu) örnek olarak verilebilir. Bu bitkilerde klorofil yoktur. Bu nedenle fotosentez yapamazlar. Bu bitkiler üzerinde yaşadıkları bitkinin hem odun borularından su ve mineral; hem de soymuk borularından organik besin alırlar.
Asalak bitkilere Canavar otu ve Cinsaçı (küsküt otu) örnek olarak verilebilir. Bu bitkilerde klorofil yoktur. Bu nedenle fotosentez yapamazlar. Bu bitkiler üzerinde yaşadıkları bitkinin hem odun borularından su ve mineral; hem de soymuk borularından organik besin alırlar.
Penn State'teki biyoloji profesörü Michael J. Axtell in çalışmasın da asalak bitkinin konukçu bitkiye mikroRNA’lar göndererek konakçı genlerinin ifadesine doğrudan etki ettiğini göstermiştir. Mikro RNA'lar, protein kodlayan haberci RNA'lara bağlanabilen, DNA ve RNA'nın materyali olan çok kısa nükleik asit parçalarıdır. MikroRNA'nın haberci RNA'ya bağlanması, süreci doğrudan bloke ederek veya haberci RNA'yı daha küçük parçalara kesen diğer proteinleri tetikleyerek proteinin yapılmasını engeller. Bitki patolojisi ve fizyoloji profesörü James H. Westwood "Gerçekten ilginç olan, mikroRNA'ların spesifik olarak, bitkinin parazitlere karşı savunmasında yer alan konukçu genleri hedeflemesi." dedi.
Bir bitki bir parazit tarafından saldırıya uğradığında, bir dizi savunma mekanizmasını başlatır. Bu mekanizmalardan birinde, kesildikten sonra kan pıhtılaşmasına benzer şekilde bitkiler, besin akışını parazit bölgesine pıhtılaştıran bir protein üretir. Küskütten alınan mikroRNA, bu proteini kodlayan haberci RNA'yı hedefler; bu da, parazit için besleyici maddelerin serbestçe akmasını sağlamaya yardımcı olur. Bu pıhtılaşma proteinini kodlayan gen pek çok bitki türü arasında çok benzer bir diziye sahip ve araştırmacılar, küskütte ki mikroRNA'nın, bitkilerde en fazla korunan gen dizisinin bölgelerini hedeflediğini gösteriyor. Bu nedenle, küsküt muhtemelen bu pıhtılaşma proteinini sessizleştirebilir ve bu nedenle çok çeşitli bitki türlerini parazitleyebilir.
Araştırmacılar tek başına parazitten, tek başına konaklayan bitkiden ve ikisinin bir kombinasyonundan dokudaki tüm mikroRNA'ların dizilerini sıraladılar. Bu üç kaynaktan gelen sıralama verilerini karşılaştırarak, bitki dokusuna giren küskütteki mikroRNA'ları tespit edebildiler. Daha sonra, küskütte mikroRNA’ları tarafından hedeflenen genlerin haberci RNA miktarını ölçtüler ve küsküt mikroRNA’ları mevcut olduğunda konakçıdan gelen haberci RNA düzeyinin düştüğünü gördüler.
Bu çalışma ile asalak bitkilerden kaynaklanan ekonomik kayıplarının azaltılması ve asalak bitkilerin bu özelliklerinin bazı genlerin susturulmasında kullanılmasının da önü açılmış olacaktır.
KAYNAK