Gübresiz soya yetiştiriciliği mümkün mü?
Soya bitkisi, protein üretimi için fazla miktarda azota ihtiyaç duyar. Bitkinin kökündeki nodüllerde bulunan faydalı bakteriler (Rhizobium spp.) bitkiye azot sağlamaya yardımcı olur. Yeni yapılan bir çalışma, soya bitkisinin kökünde oluşan nodül sayısını arttırarak, ürün verimini arttırmanın mümkün olduğunu ortaya koymuştur. Bu sayede azot gübrelemesine olan ihtiyaç ortadan kaldırılabilir.
Soya bitkisi, protein üretimi için fazla miktarda azota ihtiyaç duyar. Bitkinin kökündeki nodüllerde bulunan faydalı bakteriler (Rhizobium spp.) bitkiye azot sağlamaya yardımcı olur. Yeni yapılan bir çalışma, soya bitkisinin kökünde oluşan nodül sayısını arttırarak, ürün verimini arttırmanın mümkün olduğunu ortaya koymuştur. Bu sayede azot gübrelemesine olan ihtiyaç ortadan kaldırılabilir.
Soya, insan ve hayvan beslenmesinde kullanılan, protein bakımından zengin bir bitkidir. Ancak bu yüksek protein içeriğinin bir masrafı vardır. Soya bitkisi, protein oluşturabilmesi için fazlaca azota ihtiyaç duyar. Toprakta bulunan özelleşmiş bazı bakteriler sayesinde, atmosferdeki azot, kökteki nodüllerde tutulur ve bitkinin kullanabileceği forma dönüştürülür. Ancak bu biyolojik azot yakalama işlemi, soya bitkisi için yeterli olan azotu sağlayamamaktadır ve çiftçiler ekstradan azotlu gübrelemeye ihtiyaç duyarlar.
Araştırıcılar, birçok yetiştirici tarafından kullanılan yöntemle soya tohumlarını faydalı bakteriler (Rhizobium) ile kaplamışlardır. Bunun yanı sıra bitkinin diğer büyüme aşamalarında da bitkinin üzerine spreyleme yöntemiyle ilave bakteri aşılaması yapmışlardır. Bu sayede soya bitkisi daha fazla nodül geliştirmiş ve bu durum verimin yükselmesini sağlamıştır. Tohumun bakteri ile kaplanması verimi yaklaşık %27-28 arttırmaktadır. Bitkinin büyüme aşamasında gerçekleştirilen bakteri spreylemesi, bu verim artışını daha da yükseltmiştir. Önceki çalışmalarda, her bir nodülün sıradaki nodül oluşumunu zorlaştırdığı ifade edilmiştir. Ancak bu çalışmada, bitkiye daha fazla bakterinin sağlanmasıyla yeni nodül oluşumu tetiklenmiştir. Araştırıcılara göre nodül oluşumunun engellenmesi, ilk nodülün oluştuğu başlangıç aşamasında geçerlidir. Bu başlangıç aşamasından sonra uygulanan bakteri aşılamasıyla daha fazla nodül oluşturmak mümkün olmaktadır.
Bu biyolojik azot yakalama işlemi sayesinde, gübrelerin üretimi esnasında meydana gelen karbon salınımında, aşırı gübrelemeler neticesinde su kaynaklarına karışan azot miktarında ve gübre kullanımı için çiftçinin harcadığı masrafta azalma meydana gelir. Bu bahsedilen faydalar, sürdürülebilirlik bakımından büyük önem arz etmektedir.
KAYNAK
Resim Kaynak
