İklim değişikliği, küresel ısınma, gıda güvenliği, gıda, kuraklık, kurak, buğday, arpa, mısır, çeltik, tahıllar, tahıl, Türkiye, ziraat, tarım, ziraatlobisi, tarımsal bilgi
Türev İçerik
3 dakika
Yazan: Uğur Çakaloğulları

Ülkemizde iklim değişikliğinin yarattığı Gıda Güvenliği tehdidinde buğdayın önemi

Gıda güvenliği denildiğinde akla ilk gelen, üretilen gıdaların tüketiciye ulaşasıya kadar ambalajlanması, depolanması, taşınması, sunulması vb. işlemlerin insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde gerçekleştirilmesidir. Ancak bu sağlıklı ve güvenli gıda konusu önemli olmasına rağmen özellikle son yıllarda etkisini gösteren ve gelecekte olumsuz etkilerinin daha fazla olması beklenen iklim değişikliğinin sebep olduğu gıda güvenliği (miktar ve kalite olarak) sorunu çok daha önemli olmaktadır.

Gıda güvenliği denildiğinde akla ilk gelen, üretilen gıdaların tüketiciye ulaşasıya kadar ambalajlanması, depolanması, taşınması, sunulması vb. işlemlerin insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde gerçekleştirilmesidir. Ancak bu sağlıklı ve güvenli gıda konusu önemli olmasına rağmen özellikle son yıllarda etkisini gösteren ve gelecekte olumsuz etkilerinin daha fazla olması beklenen iklim değişikliğinin sebep olduğu gıda güvenliği (miktar ve kalite olarak) sorunu çok daha önemli olmaktadır.

Artan insan popülasyonu ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte atmosfere yayılan sera gazlarındaki artış küresel ısınmaya neden olmaktadır. Yapılan tahminlere göre bulunduğumuz yüzyılın sonunda dünya sıcaklık ortalamasının yaklaşık 3,2°C artması beklenmektedir. Bu artış miktarı rakamsal olarak bakıldığında çok önemli gibi gözükmese de dünyada yaşayan tüm canlıların düzenini etkileyecek tehlikeli bir sıcaklık artışıdır. Sadece sıcaklık artışı değil aynı zamanda yağış miktarlarında azalma ve düzensizlik de meydana gelmektedir.

Dünya gıda ihtiyacında en büyük katkıyı buğday, arpa, mısır ve çeltik gibi tahıllar sağlamaktadır. Bu durum ülkemizde de değişmemekle birlikte gıda tüketiminde en büyük payı buğday almaktadır. Yaklaşık 20 milyon ton buğday üretimi ve 5 milyon ton civarı buğday ithalatı yapmaktayız ki bu durum buğday bakımından kendi kendimize yetemediğimizi göstermektedir. Küresel ısınma nedeni ile buğday yetiştirilen alanlarda, verimde ve kalitede meydana gelecek olan düşüşler, ülkemizin gıda güvenliğini tehdit etmektedir.

Küresel ısınmanın ülkemizdeki etkileri bölgeden bölgeye farklılık göstermektedir. Örneğin ülkemizin kuzey bölgelerinde 2-4°C sıcaklığın artması beklenirken yağışın ise yıllık 200-300mm artması beklenmektedir. Ege kıyı şeritlerinde ise sıcaklık artışı ile birlikte yaklaşık %50 oranında yağış düşüşü tahmin ediliyor. Buğday üretiminde en büyük paya sahip olan İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise sıcaklık (4-5°C artış) ve su kıtlığı (yağışta %30 düşüş) daha çok hissedilecektir. Ülkemizde en çok buğday üretiminin gerçekleştiği Konya havzasında son 20 yılda taban suyu 20 metreden fazla düşmüştür.

Tüm bu iklim değişikliği senaryoları ve gıda güvenliği tehdidi düşünüldüğünde (i) verim potansiyeli daha yüksek ve kuraklığa toleranslı bitki ıslahı ile (ii) su kullanım etkinliğini arttıran agronomik çalışmaların yapılması büyük önem arz etmektedir.

KAYNAK

Tatar, Ö. (2016). Climate change impacts on crop production in Turkey. Agronomy Series of Scientific Research/Lucrari Stiintifice Seria Agronomie, 59(2), 135–140.

Resim Kaynağı: https://www.mgm.gov.tr

Yorumlar