
Zararlıların Beslenme Alışkanlıkları Biyopestisit Direncini Yavaşlatabilir
University of Stirling tarafından yürütülen yeni bir araştırmaya göre, zararlıların beslendiği bitkilerin çeşitliliği, biyopestisitlere karşı direnç gelişimini yavaşlatabiliyor. Bu bulgu, sürdürülebilir tarım uygulamaları ve çevresel etkilerin azaltılması açısından önemli bir adım olarak görülüyor.
Zararlıların Diyeti, Biyopestisitlerin Etkinliğini Uzatabilir mi?
Tarımda kimyasal pestisitlerin yerini almaya başlayan biyopestisitlerin uzun vadeli etkinliği, zararlıların bu doğal çözümlere karşı geliştirdiği dirençle tehdit altındadır. Ancak University of Stirling'den araştırmacıların yürüttüğü yeni bir çalışmaya göre, zararlıların beslendiği bitkilerin değiştirilmesi, bu direnç gelişimini yavaşlatabilir.
Bu bulgular, sadece biyopestisitlerin kullanım ömrünü uzatmakla kalmayıp; gıda güvenliğini artırma, çevreye verilen zararı azaltma ve tarımsal ekosistemlerde biyolojik çeşitliliği teşvik etme açısından da büyük bir potansiyel taşıyor.
Araştırma, pamuk kurdu (cotton bollworm) olarak bilinen ve birçok tarım ürününe ciddi zararlar verebilen bir güve türü üzerinde gerçekleştirildi. Elde edilen sonuçlar, bu zararlıların biyopestisit mantarlara karşı hayatta kalma oranlarının genetik olarak oldukça farklılık gösterdiğini ortaya koydu. Bu durum, daha önce sadece sentetik pestisitlerde gözlemlenen direnç gelişiminin, biyolojik çözümlerde de mümkün olabileceğini gösteriyor.
Ancak asıl çarpıcı olan bulgu, bu direncin evrimsel sürecinin, pestisit türünün değişmesinden çok, zararlının beslendiği ürünün – yani diyetinin – değiştirilmesiyle daha fazla etkilendiği oldu. Başka bir deyişle, yetiştirilen ürünün türü, zararlının biyopestisitlere ne kadar hızlı uyum sağladığını belirleyebiliyor.
Stirling Üniversitesi Doğa Bilimleri Fakültesi'nden bilim insanları, São Paulo Eyalet Üniversitesi (Brezilya) ve Göteborg Üniversitesi (İsveç) iş birliğiyle binlerce pamuk kurdu larvasını farklı aile gruplarından laboratuvar koşullarında yetiştirdi. Bu larvalar, domates, mısır ve soya gibi farklı bitkilerle beslenirken iki farklı mantar kökenli biyopestisite maruz bırakıldı. Denemeler, Brezilya’dan temin edilen mantar patojenleriyle Stirling Üniversitesi laboratuvarlarında yürütüldü.
Araştırmada ileri düzey istatistiksel modelleme teknikleriyle genetik desenler analiz edilerek, diyetin direnç gelişimine olan etkisi net bir şekilde ortaya kondu. Çalışma, 2023 yılında yayımlanan ve zararlı böceklerin halihazırda enfeksiyonlarla başa çıkma yeteneklerini artıran birçok gene sahip olduğunu gösteren bulguların üzerine inşa edildi.
Çalışmanın yürütücülerinden Dr. Rosie Mangan, “Biyopestisitlere maruz kalan zararlıların evrimsel olarak nasıl değiştiğini anlamamız, sürdürülebilir ve kimyasal kullanımı azaltılmış bir zararlı yönetimi için büyük bir adımdır. Bu çalışma, daha çeşitli ekim sistemlerinin direnç gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koyarak çiftçiler ve politika yapıcılar için önemli bir rehber sunuyor.” dedi.
Bu bilimsel çalışma, Birleşik Krallık Biyoteknoloji ve Biyolojik Bilimler Araştırma Konseyi (BBSRC) ile São Paulo Araştırma Vakfı (FAPESP) tarafından Newton Fonu kapsamında desteklenen daha büyük ölçekli bir uluslararası girişimin parçası olarak yürütüldü. Ek destek, İsveç Bilim Konseyi (Vetenskapsrådet) ve Carl Trygger Vakfı tarafından sağlandı.
Tarımda kimyasal bağımlılığı azaltmanın yolları aranırken, bu çalışma biyopestisitlerin nasıl daha uzun süre etkili kalabileceği sorusuna önemli bir yanıt sunuyor. Özellikle biyopestisit kullanımının arttığı İngiltere, AB ülkeleri ve diğer bölgelerde, bu tür bulguların politika belgelerine yansıması bekleniyor.
KAYNAK: sciencedaily