böcek kaybı, tarımın etkisi, iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik, arılar, kelebekler, pestisit, habitat kaybı, bilimsel araştırma, böcek ekolojisi, Binghamton Üniversitesi, çevresel stres faktörleri
Türev İçerik
5 dakika
Yazan: Uğur Çakaloğulları

Tarımın Ötesinde Bir Kriz: Küresel Böcek Kaybının 500'den Fazla Nedeni Var

Yeni bir araştırma, dünya genelinde böcek popülasyonlarındaki dramatik düşüşün yalnızca tarım değil, birbirine bağlı 500’den fazla faktöre dayandığını ortaya koydu. İklim, kentleşme, savaşlar ve hatta demiryolları gibi bugüne dek göz ardı edilen pek çok etken artık mercek altında.

Böcekler Neden Kayboluyor? Tarım Öne Çıkıyor, Ama Hikâye Çok Daha Derin.

Dünyanın dört bir yanında böcekler hızla azalıyor. Bu durum, sadece doğa için değil, tarım sistemlerinden insan sağlığına kadar pek çok alanda ciddi tehditler yaratıyor. Peki, bu kayıpların ardındaki nedenler ne? Yeni yayımlanan kapsamlı bir araştırmaya göre, sebep yalnızca tarım değil. Aslında, 500’den fazla birbiriyle bağlantılı etken bu krize yol açıyor.

New York Eyalet Üniversitesi’ne bağlı Binghamton Üniversitesi’nde yürütülen bu çalışma, 2017 yılında yapılan ve son 30 yılda böcek popülasyonlarının %75 oranında azaldığını ortaya koyan çarpıcı çalışmadan ilhamla başladı. Ardından gelen yıllarda yüzlerce bilimsel makale yayımlandı; her biri farklı nedenleri öne sürdü. Ancak bu nedenler arasında nasıl bir ilişki olduğu, şimdiye kadar bu denli geniş çaplı analiz edilmemişti.

Binghamton Üniversitesi’nden araştırmacılar, 175’ten fazla bilimsel derleme ve meta-analizi inceleyerek 500’ün üzerinde hipotez belirledi. Bunlar arasında tarımsal yoğunlaşma, habitat kaybı, pestisit kullanımı, iklim değişikliği, kentleşme, hatta arıcılık gibi birçok unsur vardı. Tüm bu bilgileri 3.000 bağlantıdan oluşan devasa bir ağ haline getirerek böcek kaybına dair neden-sonuç ilişkilerini analiz ettiler.

Çalışmanın yürütücülerinden Dr. Christopher Halsch, bu yaklaşımı şöyle özetliyor:
“600 araştırmacıyı aynı odaya toplamak mümkün değil. Bunun yerine literatürü tarayıp insanların ‘nedensel yollar’ dediği yapıları analiz ettik. Örneğin: Tarım, kirliliğe yol açıyor; bu da böceklerin azalmasına neden oluyor.”

Araştırmaya göre en sık atıf yapılan birincil neden tarımsal yoğunlaşma. Ancak sistem sadece bununla sınırlı değil. İklimsel faktörler – örneğin aşırı yağış, yangınlar, sıcaklık dalgalanmaları – diğer stresörlerle etkileşime girerek karmaşık bir ağ oluşturuyor.

Dahası, bazı önemli tehditler literatürde neredeyse hiç yer almıyor. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından belirlenen tehditlerin büyük kısmı, böceklerle ilgili bilimsel yayınlarda hiç gündeme gelmemiş. Doğal afetler, savaşlar, demiryolları gibi faktörler bunlardan sadece birkaçı.

Binghamton Üniversitesi’nden Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Eliza Grames, bu eksikliği şöyle yorumluyor:
“ABD’de kelebeklerin %20 oranında azaldığını gösteren son çalışmamızda gördük ki; savaşlar, doğal afetler ya da insan müdahalesi gibi alanlar tamamen dışlanmış. Bunlar biyoçeşitlilik için büyük tehditlerken, böcek literatüründe adeta yoklar.”

Bir diğer önemli eleştiri ise, böcek türlerine yönelik ön yargılı araştırma ilgisi. Çalışmaların büyük kısmı, “sevimli” ve kamuoyu ilgisi çeken arılar ve kelebekler üzerine yoğunlaşıyor. Ancak bu türler, tüm böcek çeşitliliğinin yalnızca küçük bir kısmını temsil ediyor.

Dr. Halsch bu konuda uyarıyor:
“Arılar tarımsal açıdan önemli olduğu için daha fazla araştırma fonu alıyorlar. Bu da, onların daha çok incelenmesine, dolayısıyla diğer böceklerin ihmal edilmesine neden oluyor. Bu döngüyü kırmak gerekiyor.”

Araştırmacılar, böcek koruma çalışmalarının yalnızca belirli türlere ya da sınırlı sayıda stres faktörüne odaklanmasının, daha geniş çaplı bir kaybın önünü açabileceğini belirtiyor. Yani koruma stratejileri de en az nedenler kadar çok boyutlu ve sistematik olmalı.

Sonuç olarak:
Böceklerin küresel ölçekteki kaybı, yalnızca tek bir başlıkla açıklanamayacak kadar karmaşık bir konu. Tarımdan iklime, kentleşmeden savaşlara kadar uzanan bu ağın tamamı göz önünde bulundurulmalı. Bilimsel çalışmaların da daha kapsayıcı ve sistemsel bir yaklaşımla yürütülmesi, sadece arıların değil, tüm ekosistemlerin sağlığı için kritik önem taşıyor.

Kaynak:
ScienceDaily - https://www.sciencedaily.com/releases/2025/04/250422131547.htm

Yorumlar